2.Meşrutiyet
Bilindiği gibi yaklaşık bir yıl önce birinci meşrutiyet sona erdi ve ikinci meşrutiyet ilan edildi. Anayasada değişiklik yapılmadı ve meşrutiyete hiç ara verilmedi. Yani eski meşrutiyetin devamı diyebiliriz bu duruma, bir tek şey dışında. O da ikinci Meşrutiyet’in ilan edilmesinden hemen sonra seçimlere gidilimiş olması. Seçimlerde güçlü olan iki parti vardı. Bunlar İttihat ve Terakki ile Ahrar Fıkrası. Ahrar Fıkrası daha liberal bir görüşe sahip ama bu kazanmaları için yeterli olmadı. Kazanan parti İttihat ve Terakki oldu. Yeni oluşan Meclis-i Mebusan çalışmalarına 17 Aralık 1908 de başladı. İkinci Meşrutiyet’in ilanı Birinci Meşrutiyet’inki gibi olaylı olmadı. Normal bir şekilde başladı. Gidişatı ise pek öyle olmadı. Zaman geçtikçe İttihat ve Terakki partisine karşı çıkan gruplar oluştu. Gene bu yıl içerisinde olan cinayet olayı daha çok alevlendirdi. 6 Nisan da gerçekleştirilen cinayette Hasan Fehmi Bey, İttihat ve Terakki taraftarlarından biri tarafından öldürülmüştür. Bu olayların sonucu olarak da 13 Nisan gününde öğrenci ve askerlerin oluşturduğu bir topluluk olay çıkarmaya başladı. Bu olay iyice büyüdü. Milletvekilleri, subaylar linç edildi, partinin destekçisi olan gazeteler yağmalandı. Bu olayı da 31 Mart Olayı olarak adlandırıyoruz. Bu olay Selanik’te bulunan Hareket Ordusu’nun gelmesiyle son buldu. Meclis’in toplanması 27 Nisan’ı buldu. Toplanan meclis suçu Padişah’a yani 2.Abdülhamit’e attı ve onu tahttan indirdi. Yerinede Mehmed Reşad Efendi diğer adıyla 5.Mehmed tahta geçti. Dün yani 8 Ağustos ta Kanun-i Esasi de değişlikler yapıldı. Bu değişikliklerin sonuçunda ise Padişah’ın yetkileri azaldı. Hatta sadece bir sembol oldu. Yeni Kanun-i Esasi’nin etkilerini ileriki günlerde hissedeceğiz.